Kürtçe Yayıncılığın Tarihçesi

İnsanlık tarihi boyunca basım işi çeşitli biçimlerde yapılagelmiş olsa da, modern matbaayı 1440 yılında icat eden, Alman asıllı Johannes Gutenberg’dir. Matbaanın icadı, İngiliz felsefeci Francis Bacon tarafından modern devrin başlangıcındaki en önemli gelişmelerden biri olarak değerlendirilmiştir. Konuya bu perspektiften bakarsak, Kürtler ancak 19. Yüzyılda modern devre yetişebilmiştir. Matbaa, Osmanlı ülkesinin birçok bölgesinde olduğu gibi, Kürdistan’da da Kürtler tarafından çok geç bir tarihte kullanılmaya başlanmıştır.

Kürdistan’daki matbaalar, dinî cemaatler tarafından, en çok da Hıristiyan kesimin eliyle kurulmuştur. Kurulma tarihleriyse 19. yüzyıldır. Bu hususta araştırmacı yazar ve akademisyen Malmîsanij, Kürtlerin Birinci Dünya Savaşı’na kadar da matbaa sahibi olmadıklarını belirtir. Olan matbaalar, ya devlete ya da batılı misyonerlere aitti. Bu nedenle, ilk Kürtçe kitaplar, Kürdistan dışında, Kahire ve İstanbul gibi şehirlerde basılmıştır. Mesûd Serfiraz da Kurd, Kitêb, Çapxane (Kürtler, Kitap, Matbaa) adlı kitabında bunlara benzer bazı matbaalardan söz etmektedir.
Yapılan araştırmalar sonucunda Türkiye’de ilk Kürtçe kitabın 1844 yılında İstanbul’da basıldığı ortaya çıkarılmıştır. Bu kitap, Nakşibendi Şeyhi Mewlana Xalid’ın Dîwan’ıdır. Dîwan, İstanbul’da basılmıştır, fakat tamamen Kürtçe değildir, Arapça ve Farsça yazılmış olup Kürtçenin Hewramî lehçesinde birkaç şiir içermektedir. Bu kitabın basıldığı tarihle Gutenberg’in matbaayı icat ettiği tarih arasında 404 yıllık bir zaman dilimi var. 404 yıl boyunca dünyada başka dillerde binlerce kitap, dergi, gazete ve yazılı eser basılmış olup Kürtler bu büyük değişimin yaşandığı altın çağa yetişememiştir.
Mewlana Xalid’ın kitabından sonra, 1856 yılında, gene İstanbul’da, İncil, American Bible Society tarafından Kürtçenin Kurmancî lehçesinde ve Ermeni alfabesiyle yayımlandı. 1857, 1872, 1891 ve 1911 yıllarında bazı başka çeviriler de misyonerlik faaliyetleri kapsamında aynı şekilde basıldı. Bu kitapların basılmış olduğu bilgisini Malmîsanij da doğrulamaktadır.
Osmanlı devrinde Ermeniler ve Batılı misyonerler de birkaç Kürtçe İncil çevirisi yayımladı. 1856 ile 1911 yılları arasında en az beş Kürtçe İncil, Ermeni alfabesiyle yayımlanmıştır. Ayrıca, Mesûd Serfiraz, 1884-1885 yılları arasında basılmış Dîwan-i Et’ime adlı kitaptan söz etmektedir. Türkçeden Kürd Lisanına Mütercam İlmihaldir (1891) ve El-Hediyyetu’l-Hemîdîyye fî’l-Luxeti’l-Kurdîyye (1892), adları anılan diğer iki kitaptır. Akademisyen Amir Hassanpour, 1922 ve 1923 yıllarında Arapçadan Kürtçeye bazı çevirilerin yapılmış olduğunu belirtir. 1892 yılında İstanbul’da bir Kürtçe-Arapça sözlük basılmıştır. Ama yazar bu hususta daha detaylı bilgi vermemiştir. Malmîsanij’ın tespitine göre, 1844 yılından 1923 yılına kadar Arap alfabesiyle 20 Kürtçe kitap çıkmıştır. Bunların 18’i İstanbul’da, biri Kahire’de, biri de Diyarbakır’da yayımlanmıştır.
Yıkılışından yaklaşık yetmiş yıl kadar önce Osmanlı İmparatorluğu Kürt beyliklerini Bâb-ı Âli’ye tamamen bağlama siyaseti güdüp merkezi Cizre olan ve Bedirxan ailesi tarafından idare edilen son Kürt iktidarını ortadan kaldırarak bu konuda başarılı oldu, akabinde, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuyla birlikte Kürtçe yayıncılığın durumu daha da kötüye gitti. Amir Hassanpour, Vilçeski, Rondot ve Nariman’dan alıntılayarak 1918 ile 1924 yılları arasında bazı başka kitapların da yayımlandığını belirtir. Biri Muqeddimet ul-‘irfan, diğeriyse Eqîda Kurdan olup her ikisi de dinî kitaplardır. En ilginç olanıysa Ehmedê Xanî’ninMem û Zîn’inin basılmış olmasıdır. Kitap, 1919’da basılmıştır, ama Osmanlı yönetimi tarafından yasaklanmıştır. Hassanpour’a göre, bu dönem boyunca 14 Kürtçe kitap basılmıştır. Zaten bu kitapların yayımlandığı o dönemden sonra, kurulan cumhuriyet, Kürtçeyi yasakladı. 1923 ile 1965 yılları arasında sadece iki Kürtçe kitap basıldı. Onlar da Arap alfabesiyle yazılmış dinî kitaplardı.
1965’ten sonra, Malmîsanij’ın belirttiğine göre, kırk yıl süren sessizlikten sonra ilk kez bir piyes ve bir gramer kitabı Kürtçe basıldı. Birîna Reş (Kara Yara) adlı piyesin yazarı, Musa Anter’dir; Anter, bu kitabı cezaevinde yazmıştır, yakın bir tarihte basılmış olmasına karşın günümüzde çok az nüshası bulunabilmektedir. 1966-1970 yılları arasında üç kitap basıldı. Fakat 1971 yılında Türkiye’de askerî darbe olduğundan Kürtçe yayıncılık bir kez daha ve bu kez daha kötüye gitti. 1975 yılına kadar sadece bir kitap çıktı. Geçen yıllar boyunca basılmış kitap sayısı dokuz idi.
Malmîsanij’ın verdiği bilgilere göre, Türkiye’de 56 yılda sadece 20 Kürtçe kitap yayımlanmıştır. 1980 yılından sonra, bir kez daha askerî darbe olduğundan, sadece Kürtçe yayıncılık değil, Türkiye’nin genelinde yayıncılık yapılamadı. 1990’lı yıllar, daha önceki yıllara oranla, Kürtçe yayıncılığın bazı imkânlara kavuştuğu yıllardır ki Kürt siyasi başkaldırısı bunu doğrudan etkilemiştir. Kürtçeyi yasaklayan kanun maddesinin kaldırılmasıyla az da olsa Kürtçe yayıncılık hareketlenmeye başlar.
1999 yılına kadar, bir yüzyılda yayımlanmış Kürtçe kitap sayısı 212’yi bulur. Malmîsanij, Türkiye ve Suriye’de Kürtçe Kitap Yayımcılığının Dünü ve Bugünü adlı kitabında 2006 yılına kadar Türkiye’de 654 Kürtçe kitabın basıldığını belirtir. Bunların 74 tanesi, Kürtçenin Kirmanckî (Zazakî) lehçesinde, 580 tanesiyse Kurmancî lehçesindedir. Sadece Kürtçenin Kirmanckî lehçesinde kitaplar basan iki yayınevi mevcuttur. Biri Vate, diğeri Roşna’dır. Son yıllarda Arya Yayınevi de bazı Kirmanckî kitaplar yayımlamıştır. Bu tabloya rağmen, Kürtçe yayıncılığın durumu son on yıl boyunca gün geçtikçe daha iyiye gitmektedir, hatta her türden kitapların sayısı her yıl arttığından, altın bir çağ yaşanmaktadır. Gazeteci Cemil Oğuz, 2005 yılından bu yana Diyarname adlı sitede her yıl Kürtçe kitap listesi yayımlamaktadır. Bu listeler, geçen her yılla birlikte basılmış kitapların sayısının arttığını gösteriyor. 2005 yılında 54 Kürtçe kitap okuyucuya ulaşmıştır. Bu sayı, 2006 yılında 84’tür, 2007 yılında 109’a çıkmıştır. 2007’den itibaren sayı 100’ün altına hiç düşmemiştir. En son 2015 yılında bu sayı 250 olmuştur. Bu kitap sayılarını toplama vurduğumuzda, son on yılda 1000’den fazla Kürtçe kitabın basıldığını görürüz. Bu sonuca göre, son on yılda basılmış Kürtçe kitapların sayısı, son yüzyılda basılmış olanların sayısından daha fazladır.
Kitap sayısının artması, daha ziyade yayınevi sayısının artmış olmasına bağlıdır. Malmîsanij, 2000 yılından sonra kurulmuş 40 yayınevinden söz ediyor. Malmîsanij’ın adı yukarıda geçen kitabı, 2006 yılında basılmıştır, bu nedenle de son on yılda bu 40 yayınevinden bazılarının kapandığını, bir yandan da bazı yenilerinin açıldığını söyleyebiliriz.
İlk Kürt yayınevleri, daha çok Kürt siyasi örgütleri tarafından açılmıştır. Son yıllarda, örgütler dışında, kendilerini hiçbir siyasi çevreye yakın görmeyen bazı kişiler de yayınevi açmıştır. Bazı yayınevlerin merkezleri Diyarbakır’da, bazılarınınsa İstanbul’dadır, birkaç tanesiyse Ankara’dadır. Bunların arasında Komal (1974), Deng (1989), Doz (1990), Kürt Enstitüsü Yayınları (1992), Nûbihar (1992), Avesta (1995), Pêrî (1997) ve Aram (1997) yayınevleri 2000 yılından önce kurulmuştur.
Kürt yayınevleri, Kürtçe kitapların yanı sıra Türkçe kitaplar da basmaktadır. Yani birçoğunun iki dilli olduğunu söyleyebiliriz. Bazı yayınevleri, son yıllarda Kürtçe kitaplara ağırlık vermektedir. Komal Yayınevi, bugüne kadar onlarca kitap basmıştır. Bazı araştırmaların kaynakçalarında 2010 yılına kadar da Komal’ın basmış olduğu eserlerden söz edilmektedir. Ama Komal’ın o yıldan sonra kitap basıp basmadığı bilinmemektedir. Hakeza Deng aynı durumdadır. Her iki yayınevi de Kürt tarihi ve mitolojisi konulu, bunların yanı sıra edebi eserler basmıştır. Eski yayınevlerinden biri de Doz Yayınevi’dir. Doz, 1990’dan itibaren onlarca Kürtçe ve Türkçe kitap basmıştır. Doz Yayınevi, internette dolaşan bilgilere göre, en son 2013’te kitap yayımlamıştır, sonraki yıllar hakkında bilgi yoktur. Kürt Enstitüsü, Nûbihar, Avesta, Pêrî ve Aram yayınevleri, Kürtçe yayıncılık pazarında yirmi yıldır faal olan yayınevleridir.
Son yıllarda kimi yayınevleri belli kulvarlara ağırlık vermektedir. Avesta, Aram, Lîs, Nûbihar ve Vate, Kürtçe telif, çeviri ve klasik eser yayını alanında öne çıkan yayınevleri olup aralarında her alanda en çok öne çıkan yayınevleriyse Avesta ve Lîs’tir. Ayrıca Alan, Apec, Amara, Ar, Arya, Ava, Azad, Banga Heq, Bajar, Belkî, Berbang, Berçem, Berfîn, Beroj, Beybûn, Bîr, Çetin, Çira, Dilop, Dîlan, Dîwan, Do, Elma, Fam, Fırat, Hêlîn, Hêvî, Hîva, Hîvda, J&J, Koral, Lorya, Melsa, Mem, Mîr, Müjde, Nûdem, Nûjen, Öz-Ge, Pelêsor, Peywend, Şîmal, Ronahî, Roşna, Rûpel, Sî, Sîpan, Tevn, Veng, War, Welat, Weşanên Dîsa, Weşanên Evrensel, Zehra û Zîbeq gibi bazıları artık faal olmayan yayınevleri, Kürtçe yayıncılık alanında birçok eser basmışlardır.
Bunların yanı sıra, son zamanlarda bazı Türk yayınevleri de arada bir Kürtçe kitap yayımlamaya başlamıştır. Ayrıntı, Metis, Doğan Kitap, BGST, Timaş, Belge, Agora, İletişim, Altın Kitaplar, Yordam, İthaki ve başka birkaç yayınevi, her biri bir-iki tane de olsa, Kürtçe kitap basmıştır. Bu yayınevlerinden bazıları, Kürtçe edebiyat kitaplarını Kürtçe ya da Türkçe basmaktadır. Ayrıntı ve İthaki örneğinde olduğu gibi. Aralarında bazıları, dinî kitaplar basmaktadır. Bazılarıysa ya kendi yazarlarının birkaç kitabını Kürtçenin Kurmancî lehçesine çevirtip kendileri basmış, ya da sadece birkaç Kürtçe çocuk kitabı yayımlamıştır.
Kitap türleri içinde en fazla edebi eserler, onların arasındaysa en fazla şiir kitapları yayımlanmıştır. Teori ve başka bazı alanlar üstüne çeviri kitaplar da telif kitaplar da azdır; çeviri eserler ise, bilhassa Lîs Yayınevi’nin çabası sayesinde, son yıllarda artmaktadır. Malmîsanij’ın verdiği sayıya göre, basılmış 654 kitabın 174’ü şiirdir; 69’u roman, 65’iyse öyküdür. Fakat, bu yayıncılık atmosferinden anlaşıldığı kadarıyla, bu sayının son on yıl için verilen sayıdan çok daha fazla olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Sayı tam olarak bilinmiyor olsa da, çoğunluğu 2000 yılından sonra ve % 90’ından fazlası Kürtçenin Kurmancî lehçesinde, sadece küçük bir kısmı Kürtçenin Kirmanckî (Zazakî) lehçesinde olmak üzere, bir yüzyıl içinde yaklaşık 200 Kürtçe roman İstanbul ve Ankara’da basılmıştır ki hem çeşitli türlerde yayımlanmış eserlerin gerçek sayısı hakkında hem de Kürtçe yayıncılığın durumu hakkında daha birçok detaylı araştırmanın yapılması gerekmektedir.

Kaynak:
Celîl, Celîlê, Kürt Aydınlanması, Avesta Yayınevi, İstanbul, 2013
Hassanpour, Amir, Kürdistan’da Milliyetçilik ve Dil 1918-1985, Avesta Yayınevi, İstanbul, 2005
Malmîsanij, Türkiye ve Suriye’de Kürtçe Kitap Yayımcılığının Dünü ve Bugünü, Vate Yayınevi, İstanbul, 2006
Postman, Neil, Televizyon Öldüren Eğlence, Ayrıntı Yayınevi, İstanbul, 1994
Serfiraz, Mesûd, Kurd, Kitêb, Çapxane Weşangeriya Kitêbên Kurdî di Dewra Osmaniyan de (1844-1923) (Osmanlı Devrinde Kürtler, Kitap, Matbaa Kürtçe Kitap Yayıncılığı), Peywend Yayınevi, İstanbul, 2015
Topuz, Hıfzı, Türk Basın Tarihi, Remzi Yayınevi, İstanbul
www.diyarname.com

*Bu yazı "Kürtçe edebiyatın görünürlüğünü sağlama amacıyla (...) Diyarbakır Sanat Merkezi, Lîs Yayınları ve Literature Across Frontiers tarafından tasarlanan KurdîLit: Türkiye’de Kürtçe Edebiyat ve Yayıncılık Ağı," projesi için hazırlanmış ve http://www.kurdilit.net sitesinde Türkçe, Kürtçe ve İngilizce olarak yayınlanmıştır. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Rojda Kürt kadınını müzikle anlatıyor*

Samî Tan: Kurdî li kuçe û kolanan sêwî maye*

Ezidilerin 73. Fermanı Şengal Soykırımı: Biz iki kere öldürüldük*