Rojda Kürt kadınını müzikle anlatıyor*





Rojda'nın Sebra Min adli albümü

Müziğe başladığı Koma Gulên Xerzan ile geçtiğimiz aylarda yollarını ayıran Rojda, ilk solo albümünü çıkardı. Klasik Kürt Müziği’nin elektronik müziğin ana öğelerinden yararlanarak yeniden düzenlendiği albümde Rojda, Kürt kadınının yaşamını müzikle dinleyiciye ulaştırırken, albümde Şakiro ile ‘rap’ formuna yakın bir şarkıda düet yapıyor.


Kürt müziğinin efsanevi kadın seslerinden Meryemxan’dan dinlemeye alışık olduğumuz ‘Helimcan’ adlı şarkıyı okuyarak müzik dünyasında başarılı bir çıkış yapan Rojda, ilk solo albümünü yayınladı. 1990’lı yıllarda müzikle uğraşan diğer Kürt müzik grupları gibi, politik içerikli şarkıları, Klasik Kürt müziği formları ile batı müziğinin ana öğelerini harmanlayarak icra eden Koma Gulên Xerzan’ın solisti olarak isim yapan Rojda, yeni albümünde yeni tarzla dinleyicilerin karşısında. Grubun ‘Ji Bîr Nabe’ adlı ilk albümünde seslendirdiği ‘Kamžran’ adlı parçasıyla ismini duyuran Rojda, müzikle uğraşmaya başladığı günden itibaren sesi ve yorumuyla dinleyicilerin olduğu kadar müzik dünyasının da dikkatlerini çekmeyi başardı. Rojda’nın albümü ‘Sebra min’ adını taşıyor. Kom Müzik etiketi ile dinleyici ile buluşan albümde 12 şarkı var. Dengbêj parçalarını rock müzikle yorumlayan sanatçıları dinleme şansına kavuşan Kürt müziğinin ‘modern arayışçıları’, Rojda’nın bu albümüyle elektronik öğelerin altyapıda ciddi bir şekilde hissedildiği bir albüm dinleyecek.
Felsefi içerikte şarkılar
Konu ve müzikalite açısından ‘Sebra min’, bir konsept albümü. Her şarkı kendi içerisinde bir hikaye barındırırken albümün ana çatısını Kürt kadınının yaşadıkları oluşturuyor. Birçok sanatçının basit sözlerle müziği buluşturarak kendilerini ifade etme yolunu seçtikleri bir dönemde, Rojda, Klasik Kürt müziğinin felsefi içerikli sözlerle hazırlanan şarkılarını repertuarına alıyor. Acı, sevinç, aşk, yabancılık gibi çok yoğun duygular var albümdeki şarkılarda. Rojda, kendi yorumuyla bu şarkıları yeniden canlandırıyor ve ruh veriyor. ‘Sabahın Garibi’ anlamına gelen ‘Xerîba Beyanî’ şarkısı örnek gösterilebilir. Kürtlerin yaşadığı birçok yörede değişik makam ve yorumlarla söylenen bu şarkı, kendi içerisinde ironilerle dolu. Kürt kadınının yaşadığı trajediyi gözler önüne seren ‘Xerîba Beyanî’, genellikle düğünlerde gelinin ardından okunuyor. Kendi isteği dışında evlendirilen, her türlü uygulamaya reva görülen, Nazım Hikmet’in şiirindeki sofrada, öküzden sonra bile yeri olmayan her Kürt kadınının kendisine yabancılaşmasının hikayesi, onun gelin olmasından sonra söyleniyor. Rojda, şarkıyı Siirt yöresinde söylenen biçimiyle albüme almış. Bir de orijinal metnin arasına aldığı doğaçlama hava ile dinleyicilere bu trajediyi daha candan hissettiriyor. Albümün ilk klibi de bu şarkıya çekildi. Irak’ın Kürt bölgesinde ünlü Kürt yönetmen Hisên Hesen tarafından çekilen klip, albüm yayınlanmadan Mezopotamya Müzik Kanalı (MMC) ve diğer Kürt kanallarında gösterilip ilk günden en çok istek alan klip oldu.
Kadının hikayesi
Albümdeki diğer parçaların her birinin buna benzer hikayesi bulunuyor. Erivan yöresine ait ‘Tiliya min Diêşe/Parmağım acıyor’ adlı şarkı sevdiği adamın başka birisiyle evlenmesi üzerine yakılmış bir uzun hava. Ozan Şemdin ve Werdeka Hemid’in kaynaklık ettiği bu şarkıyı Rojda, daha önce canlı performanslarında dinleyicilerine sunmuş ve hayli beğeni toplamıştı. Bu iki şarkının yanı sıra Meryemxan gibi Kürt müziğinde efsaneleşmiş isimlerden Ayşe Şan’ın okuduğu bir parçaya yer veriyor Rojda. ‘Gelmiş Bahar’ adlı bu şarkı Ayşe Şan’ın okuduğu ‘Sallana Sallana’ parçası gibi, yarı Türkçe yarı Kürtçe. Bu üç şarkı gibi Varto yöresine ait ‘Ax lê Gidyê’, Van yöresine ait ‘Hoy Nar’ ve Serhat yöresine ait ‘Lê Bžkê’ de Kürt kadını hikayelerini içeriyor. Ancak bu üç eser içerik olarak diğerlerinden ayrılmakla birlikte Rojda tarafından değişik bir yorumla seslendiriliyor. Bu üç şarkıda, eserleri ‘yumuşak’ yorumlama tarzına alışık olduğumuz Rojda’nın, dinleyicileri şaşırtacak derecede ‘sert’ bir tarzda okuduğuna şahit oluyoruz. Albüme ismini veren ‘Sebra min’ ile ‘Ax Welat’ şarkıları ise Rojda’nın kendi besteleri.
Şakiro ile rap düeti
Böylesine bir bütünlük taşıyan albümün en dikkat çeken parçası, ‘Wey Dil’. Rojda burada hem tarz, hem yorum hem de müzik olarak çok değişik bir yerde duruyor. Uzun havalarına alışık olduğumuz Rojda’yı elektronik müzikle yoğrulmuş rap tarzındaki bir Kürtçe şarkıyla görüyoruz. Kürt müziğinin ustalarından Şakiro’nun ‘Erebê’ adıyla bilinen bu parçasında Rojda, Şakiro ile düet yapıyor. Şahê Dengbêjan lakabıyla bilinen Şakiro’nun bir Arap kadınına yönelik, erkek ile kadının karşılıklı atışması şeklinde bestelediği bu şarkıda Rojda, kadının sözlerini seslendiriyor. Rojda’nın bu şarkı için 4 aydan daha fazla bir süre çalıştığını da eklemek gerek. Elektronik sample’larla harmanlanmış Klasik Kürt Müziği’nin bu güzel örneğinde olduğu gibi albümün tümünde aranjörlük dikkat çekiyor. Albümün aranjürlüğü Alaettin Aykoç imzası taşıyor.
Hem yorum, hem ses hem de müzik olarak üzerinde oldukça düşünülerek hazırlandığı anlaşılan ‘Sebra min’, Rojda’nın müzik hayatında yeni bir başlangıç noktasının yanı sıra Kürt müziğinin dünya müzik kategorisinde almaya çalıştığı yolun da önemli bir aşamasını oluşturuyor.
FERİD DEMİREL 
*11 Kasım 2006 tarihinde kurdishmagazin.com sitesinde yayınlandı

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Samî Tan: Kurdî li kuçe û kolanan sêwî maye*

Ezidilerin 73. Fermanı Şengal Soykırımı: Biz iki kere öldürüldük*