Ciwan Haco’dan yeni tarz: Off*




Kürt müziğindeki etnik öğeleri rock, caz ve popla buluşturan Ciwan Haco, yeni albümü ‘Off’ta, rock ve pop tarzında dinleyiciyle buluşuyor. Sanatçının eski tarzına alışkın olan dinleyicilerin bu değişikliğe henüz albüm yeni olmasına rağmen çok fazla ilgi göstermediği ortaya çıkıyor.
    ‘Off’, Kürt müziğinde kendi tarzını yaratmış ender sanatçılardan Haco’nun yeni çalışması. Albüm, Avrupa Müzik etiketiyle piyasaya çıktı. Toplam 13 şarkıya yer verilen albümde Aranjör Ayhan Evci’yle çalışılmış.
Türkçesi ‘Dostum Dostum’ olan ‘Felek’ dışındaki tüm şarkıların söz ve besteleri Ciwan Haco’ya ait. Albümde e-gitar, akustik gitar, trompet, saksafon, violin, darbuka, piyano, çello, ney, ud, bass, Hint sitarı’nın da aralarında bulunduğu birçok doğu ve batı enstrümanı kullanılmış. Sanatçı diğer albümlerinde olduğu gibi birçok yabancı müzisyenle çalışmış. Sanatçının bilinen tarzının epey dışında bir tarzda hazırlanan ‘Off’, sanatçının önceki çalışmalarından ciddi farklılıklar içeriyor.
‘Etnik öğeler zayıf’
‘Off’ta Haco’nun müziğindeki etnik öğeler geri plana düşmüş durumda. Yani folk-rock/caz/pop öğelerin yerini, pop-rock alıyor. Haco, daha önceleri Batı’yla Doğu öğelerini ustalıkla işlediği müziğini, Batı’nın daha fazla yoğunlaşmasına neden olacak şekilde değiştirmiş. Daha önceleri Haco’nun müziğinde enstrümanları kullanış itibariyle tatlı-sert bir hava h‰kimken son albümde piyasada çok sık kullanılan, alışık olunan piyasa melodi ve ritimleri duyuluyor. Bu anlamıyla albümde, Haco’ya ait özgün bir yön bulunmuyor demek abartı olmaz. Kürt müziğine ilişkin öğeler ise zayıf söz ve melodiler dışında hissedilmiyor. Albümdeki diğer bir değişiklik söz ve bestelerde görülüyor. Yeni albümdeki şarkıların hepsinin söz ve besteleri Ciwan Haco’ya ait. Geçmişte de kendisine ait bestelere albümlerinde yer vermesine rağmen, sanatçı, daha çok Cegerxwîn, Qedrîcan, Dîlber Haco’nun şiirlerini ve anonim şarkılarını kullanıyordu. Müziğine felsefi ve mistik bir hava katan bu şiirlerin taşıdığı siyasal objeler de Haco’nun beğenilmesinde önemli bir unsur teşkil ediyordu. Toplumsal ve bireysel öğelerin bir arada sunulduğu, kimi zaman daha toplumsal, kimi zaman daha bireysel olanın ön planda olduğu bu şarkılar, yerini son albümde tamamıyla bireysel olana bırakıyor.
Batman’daki konserden sonra hazırladığı duygusal ‘Welatê min’ ve otantik bir hava katan ‘Kale’ bu kompozisyonun dışında tutulabilecek şarkılar. Belki de Haco’nun eski tarzını az da olsa yansıtıyor bu iki eser.
Albümde söz ve bestesi sanatçıya ait olan ‘Kale’nin Mardin yöresine ait anonim bir şarkı olduğu iddia ediliyor. Bu iddianın önümüzdeki günlerde Haco’nun yeni tarzıyla birlikte başka bir tartışmaya neden olacağı görülüyor. Ayrıca ‘Dil Ketimê’nin müziği, ‘Na Na’daki ‘Sê Sê’ müziğiyle benzerlik gösteriyor.
Bir kuşağın sesiyle…
Haco, sesi, yorumu, müzikal tarzı ve şarkılarında kullandığı objelerle Kürt müziğinin ekol olmuş isimlerinden biri. Bir kuşağın ses ve müzikleriyle büyüdüğü Şivan Perwer, Koma Berxwedan, Nizamettin Ariç gibi sanatçılar arasında yer alıyor. Haco’nun müziğe başladığı ilk dönemlerden itibaren ilgiyi üzerine çeken bu özellikleri, Kürtlerin yasaklı konumuyla birleşince ortaya, binlerce dinleyicisi olan bir sanatçı çıkardı. İlk başlarda dilinin ‘anlaşılmazlığı’ndan, geleneksel Kürt müziğine özgün form katmasından dolayı ‘tuhaf’ karşılanan Haco, kısa bir süre zarfında sembol oldu. Yurtdışında yaşamasına, yasaklı olmasına rağmen kasetleri yayınlanır yayınlanmaz, herhangi bir rekl‰m/tanıtım ağı gerektirmeden Kürtlerin yaşadığı her yerde elden ele, şarkıları kulaktan kulağa yayıldı Haco’nun. Folk-pop, folk-jazz, folk-rock gibi nitelendirilen Haco’nun müziğine, özgünlükleri barındırması itibariyle ‘Ciwan Haco tarzı’ denebilir.
Etkisine alan değişim rüzgarı
Son yıllarda birçok Kürt müzisyenin ‘dünyaya açılma’, ‘daha fazla dinleyiciye ulaşma’ gibi hedeflerle yaşadıkları tarz değiştirme sürecine Ciwan Haco, bundan iki albüm önce girmişti. Bir sanatçının yeni tarzlar denemesi, müziğinde değişiklikler yapması kadar doğal bir şey olamaz. Bunu köklü bir şekilde de yapabilir. Ancak konserine yüz binlerin katıldığı, Kürtlerin dışında dünyanın birçok yerinde farklı topluluklardan dinleyicisi bulunan bir sanatçının bu tercihi, fanatikleri ve diğer dinleyicilerince yeterince anlaşılmış değil. Zira bazı dinleyicileri, sırf daha fazla kişiye ulaşma gibi bir nedenden dolayı böylesi bir değişimi anlayamadıklarını dile getiriyor. ‘Zaten yeterince dinleyicisi yok mu?’, ‘Kendi tarzıyla bunu başarmamış mıydı?’ gibi sorular ‘Ciwancılar’ın kafasında soru işareti olarak duruyor.
Anlaşılan dinleyiciler, politik sanatçı olmadığını son dönemlerde sık sık dile getiren Ciwan Haco’dan, Destana Egîdwhekî, Yerîvan, Zînê, Çeto, Dîyarbekir, Biluramin gibi, sadece politik içeriğiyle değil müzikal anlamda da güçlü parçalara imza atmasını bekliyor. İlk çıktığı dönemlerde genelden çok farklı müzik yaparak toplumda ‘tuhaf’ karşılanan, son günlerin moda deyimiyle Kürt müziğinde ‘ezberleri bozan’ ve halkın gönlünde taht kuran Ciwan Haco’nun bu sefer imza attığı ‘tuhaf’lığın ne kadar tutulacağını, önümüzdeki günler gösterecek.
FERİD DEMİREL – DİHA / İSTANBUL

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Rojda Kürt kadınını müzikle anlatıyor*

Samî Tan: Kurdî li kuçe û kolanan sêwî maye*

Ezidilerin 73. Fermanı Şengal Soykırımı: Biz iki kere öldürüldük*